22 Aralık 2011 Perşembe

2000 Ruhu

      İkibin Ruhu dendiğinde akla gelen tek şey tabiki Galatasaray. Bugun Galatasaraydan bahsetmek istiyorum. Son senelerde gelen başarısızlıklar kulüp içini, tribünleri, belki de bazılarının hayatlarını altüst etti. O beklediğimiz görmek istediğimiz Galatasaray yerine bambaşka bir takım vardı sanki. Maç izlerken acaba yenebilecekmiyiz diye düşünmek Galatasaray'lıların pek alışık olduğu birşey değil tabiki. Bu sene ne oldu, ne değişti de Fenerbahçe  yöneticisinin bile kıskanıyorum dediği bir takım haline geldi. Tabiki ilk faktör kuşkusuz Ünal Aysal ve Fatih Terim faktörü. Ünal Aysal geldiğinde herkesin içinde bir heyecan vardı. Galatasaray İkibin ruhunu tekrar yakalayabilecek mi  diye. Ne oldu o yıllarda? Galatasaray 4 sene üstüste şampiyon olduktan sonra Uefa kupasını ardından da Süper kupayı kazandı. O takımın iskeleti 2002'de Türkiye milli takımının iskeletini oluşturdu ve Dünya 3.lüğü geldi. Yani Türk futbol tarihinin en başarılı yıllarıydı. Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra ki yazarken yine anımsadım ve tüylerim diken diken oldu. Gelelim bu seneye. Ünal Aysal Galatasarayın başına geldikten sonra mali durumu düzeltti, futbol takımını imparatora bıraktı. Fatih Terim ne yaptı? Çok yerinde ve doğru transferlerle takımı layık olduğu yere getirdi. Tek tek bahsetmek gerekir bu futbolculardan. Kaleye Muslera alındı. Muslera Uruguay milli takımının kalecisi ve Uruguay şuanda futbolda Dünyanın en iyi 3. ülkesi. Ujfalusi, Çek milli takımının yıllardır değişilmez stoperi. Eboue, Arsenalden alındı ve geldiğinde Arsenal taraftarı çok üzüldü, çok başarılı bir futbolcu ve Fildişi Sahilleri milli takımında oynuyor. Felipe Melo, tambir takım oyuncusu. Brezilya milli takımında oynuyor, Juventustan geldi. Hırslı, başarılı bir futbolcu. Selçuk İnan, Manisaspordan yetişti ve Trabzonsporda kariyerinin en iyi futbolunu sergiledi ve Galatasaraydada devam ediyor. Milli takımın değişilmez adamı. Elmander, herkesin takımında görmek isteyeceği bir forvet. İlerde top tutuyor, kenarlara gidip orta açıyor, çalım atıyor, defansa gelip top çıkarıyor, oyun tıkandığı zaman ortasahadan oyun kurmaya yardım ediyor. Kafa golleri ve sert şutları dikkat çekiyor. Bir forvet daha ne yapsın ? Bunların dışında saymadığım Emre , Semih gibi genç yetenekler. Ve gelelim asıl meseleye. Tam bir takım görüntüsünde Galatasaraylık. Arkadaşlık çok iyi , 2000 ruhunun aynısı sanki. Fatih Terim herzamanki gibi formunda. Galatasarayın saydığım bu özelliklerinin sonucu Ligin en az gol yiyen takımı, en çok gol atan takımı, deplasmanda 6 maçtır gol yemeyen bir takım ve Lider. Galatasaraya bir kaç takviye yapılırsa bu takımı kimse tutamaz. Fatih Teriminde dediği gibi Galatasarayın hayalleri dünyadan büyük. Türkiye ligi sadece bir araç.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder