Medya ve Sansür

Prof. Haluk Şahin'in geçen hafta dersimize gelerek medya ve sansür konusuna değinmesi üzerine blog'umda bir yazı paylaşmak istedim. Öncelikle medya'da sansür her geçen gün artıyor. Her geçen gün ifade özgürlüğümüz elimizden alınıyor. Bu konuyla ilgili örnek vermeden önce söylemem gereken bir terim yasakçı zihniyettir. Bana göre yasakçı zihniyet demek bir sorunla başa çıkamayınca, başa çıkmak için gerekli çabayı sarf etmek yerine "en temizi toptan yasaklayalım, kökünden halledelim meseleyi" mantığını güden zihniyettir. Bu sadece Türkiye'de yok diğer ülkelerde de var. Örneğin İtalya, eskiden İtalya'da tv showlar başbakanı eleştirmek yüzünden kaldırılacak deseniz, kimse ihtimal vermezdi ama oldu. Türkiye'deki ise bunun çok ileri boyutu belki İtalya'da 100 yıl sonra olacaklar şuan bizim ülkemizde var. Önce Olacak O kadar adlı programın başbakanı eleştiriyor diye yayından kaldırılması. Yazarlarımız '' bazılarının '' hoşuna gitmeyen şeyler yazıyor diye içeri atılması, en son da blog olayı. Blog'um mahkeme kararıyla engelliydi. 2-3 gün önce açıldı. Peki neden kapatıldı? Tabikide yasakçı zihniyet yüzünden. Birkaç kişinin blogundan maç yayınlaması yüzünden, sadece onların bloglarını engellemek yerine binlerce blog kapatıldı. Sadece bunlar değil ki. Bizim görmediğimiz daha neler oluyor. Tv'de kanal sahipleri başka işler yapıyor ve o işlerin engellenmemesi için '' Özgür Basın'' adı altında bazılarına bağlı yayın yapıyorlar. Birilerinin hoşuna gitmeyen bir şey olduğunda yayın akışı komple değişiyor. Konuşulacak şeyler, şuan aklıma gelmeyen herşey. Sırf birileri rahatsız olabilir de başımıza dert olur diye. Biran önce bu sorunlara bir çare bulunmalı yoksa gidişatımız hiç iyi değil, bundan 50 yıl sonra millet birbirine bakmaktan çekinir hale gelirse şaşırmam.