17 Ekim 2010 Pazar

Endüstriyel Futbol ve Basın İlişkisi

Futbol öyle bir hale geldi ki spor olmaktan çıktı,büyük paraların döndüğü bir pazar haline geldi.Bunlarla ilgili bir kaç bir şey söylemek istiyorum.Önceleri futbol daha mı kaliteliydi yoksa kalitesi şimdilerde mi artmaya başladı tartışılan bir konu haline geldi.Bunun cevabını ben de bilmiyorum. Belki  ikisi de doğrudur.Önceleri futbolcular sevdikleri,gönül verdikleri takımlarda oynamayı seçerlerdi.Şimdilerde ise kim fazla para verirse orada oynarım düşüncesi ön plana çıktı.Tamam  haklılar bir şey diyemeyiz.Çünkü günün koşulları böyle yapmayı gerektiriyor ama ben böyle olduğunda futbolun spordan çok ticari bir nitelik kazandığını düşünüyorum.Dünyanın önde gelen kulüpleri büyük paralara yıldız futbolcular transfer ediyor.Böyle olduğunda büyük balık küçük balığı yutar deyimi ön plana çıkıyor.Çünkü maddi durumu iyi olan kulüpler kendi içinde rekabete girerken orta sınıf kulüpler bir varlık gösteremiyor.Bunlar herkesin bildiği şeyler.Böyle bir giriş yaparak bunlardan da bahsetmek istedim ama asıl konuya gelelim.Endüstriyel futbol ve basın ilişkisi.Büyük takımlar ve futboldan para kazanmak isteyen şirketler basını kullanıyor.Kulüpler arasındaki rekabet saha dışında da kıyasıya sürüyor.En çok da basın yoluyla atışmalar, reklamlar vb.Mesela bunu Türkiye'de en çok kullanan Aziz Yıldırım.Galatasaray şampiyon oluyor,Aziz Yıldırım çıkıp istifa ediyorum die açıklama yapıyor,basın toplantısı düzenliyor.Böyle yaparak gündemi değiştiriyor.Hemde bunu bir kaç kez yaptı.Ne zaman gazeteleri başka bir takım meşgul ediyor,Aziz Yıldırım hemen devreye giriyor.Bu olayın dünyada birden fazla örneği var.Bunun dışında konuşmak istediğim bir konu daha var.Basın yalan yazıyor.Nasıl mı ? Sezon öncesi gazetelerde 200 tane futbolcu yazıyor.Bugün gelecek,yarın gelecek,görüşmeler sürüyor.Kulüpler yalanlamaktan bıktı,gazeteler yazmaktan bıkmadı.Bir olay oluyor gazeteler kendi çıkarları doğrultusunda oradan bir kaç cümleyi alıyor ve haber yapıyor.Geçen gün Batuhan Karadeniz'in röportajını izledim.Batuhan Quaresma için çok hızlı,tutmak çok zor,ben de olsam bende tekme atardım diyor ama espri yapıyor ve bunları söylerken gülüyor aynı zamanda da konuşması biterken şaka yaptığını söylüyor.Çünkü o da biliyor ki basın bundan farklı şeyler çıkarabilir.Malesef düşündükleri de oluyor.Ertesi gün gazete de bir manşet. Batuhan Quaresmaya atılan tekmeleri destekliyor vb. şeyler yazıyor.Tamam bu da çok zararı olmayan bir haber diyelim.Peki Arda Turan'a yapılanlara ne demeli.238 maç yapmış,Galatasaray kaptanına,Türkiye Milli Takımının en iyi oyuncusuna yapılanlar hiç hoş değil.Seks yaptığı için sakatlandı gibi bir manşetin altına kız arkadaşıyla konulan fotoğraf terbiyesizlikte son nokta. Türkiye'de basının futbol üzerinde büyük bir etkisi var.Olumlu ve olumsuz.Şimdi bu habere diyecek birşey bulamıyorum.Bu haberi yaptığınız insanın bir ailesi var,kız arkadaşının bir ailesi var.Bu terbiyesizliğin de ötesinde ayıp.Bence bu haberi yapanlar,Türkiye'nin şuanda en iyi oyuncusuna bunu yapanlar işten atılmalı yada gereken ceza verilmeli.Eğer biz böyle yapmaya devam edersek yıldız yetiştirmeyi bırakın, elimizdekileri de tutamayacağız ve bir kaç kendini bilmez yüzünden futbolumuz ileri gideceğine hep geri gidecek.Tepkimiz ağır olmalı ve buna artık dur demeliyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder